Halil Akdeniz | Selected Bio Texts
Sanatçının Kendi Sanatı Hakkındaki Notları Sanat Çalışmalarına İlişkin Açıklayıcı Not-II
Sanatsal üretim süreçleri de, karmaşık düşünce üretim süreçleri gibidir. Artık bugün sanatsal üretim de bir düşünce üretimi olarak görülmektedir. Düşüncenin oluşumunda yaşanan soyutlama, karşılaştırma, kavramlar oluşturma, yargılama, karar verme ve sonuç çıkarma gibi süreçler, değişik ve daha karmaşık biçimde bir sanat eserinin oluşumunda da yaşanmaktadır. Bunların yanı sıra, kendi iç dünyamıza ilişkin bir kısım psişik faktörlerin bilinç düzeyine çıkışı, dış dünyanın bilincimizde zihinsel olarak yansımaları ve zihinsel öngörülerimizin çizim, boya ve benzeri maddi araçlarla sanatsal olarak yeniden yaratılması, ancak bu süreçler sonucunda ortaya çıkabilmektedir.
Bu dönem çalışmalarım Anadolu Uygarlıkları kapsamında ele aldığım çalışmalardır. Anadolu’nun değişik bölge ve tarihi kültür çevrelerine ait veriler sanatsal malzeme olarak kullanılmıştır. Çalışmalarım geçmişten günümüze Türkiye’nin değişik yörelerindeki Anadolu Uygarlıkları’na (Antik Grek ve Hitit) ait yazı-işaret, simge ve benzeri verileri; resimlerimde başka bir bilinç düzleminde yeniden değerlendirilip zaman, mekan ve işlevlerinde değişime uğrayarak yeni bir varlık, yeni bir düşünsel ve görsel gerçeklik kazanmaktadırlar. Kullanılan yazı, işaret ve simgeler, başlangıçta tek tek çıkış kaynaklarına ilişkin açık anlamlar içerseler de bunların sanatsal düzeyde bir araya gelerek oluşturdukları bütün, oldukça kapalı ve karmaşıktır. Bu yeni oluşumlar, bir dizi sezgisel ve düşünsel süreçler sonucu ortaya çıkmaktadır. Tarihsel zaman kesitlerinden alınan bu kültür malzemeleri, günümüzün mira, jalon, metalik üçgenler gibi bir kısım çağdaş imgelerle birlikte kullanılmıştır. Bunlar, benim kişisel seçim ve duyarlılıklarımla yaşamın ve kültürlerin ayrıntılarında bulduklarımın sanat düzleminde yansımaları ve kendi sanatsal çözümlerimdir.
Ankara, 1993
Sanatsal üretim süreçleri de, karmaşık düşünce üretim süreçleri gibidir. Artık bugün sanatsal üretim de bir düşünce üretimi olarak görülmektedir. Düşüncenin oluşumunda yaşanan soyutlama, karşılaştırma, kavramlar oluşturma, yargılama, karar verme ve sonuç çıkarma gibi süreçler, değişik ve daha karmaşık biçimde bir sanat eserinin oluşumunda da yaşanmaktadır. Bunların yanı sıra, kendi iç dünyamıza ilişkin bir kısım psişik faktörlerin bilinç düzeyine çıkışı, dış dünyanın bilincimizde zihinsel olarak yansımaları ve zihinsel öngörülerimizin çizim, boya ve benzeri maddi araçlarla sanatsal olarak yeniden yaratılması, ancak bu süreçler sonucunda ortaya çıkabilmektedir.
Bu dönem çalışmalarım Anadolu Uygarlıkları kapsamında ele aldığım çalışmalardır. Anadolu’nun değişik bölge ve tarihi kültür çevrelerine ait veriler sanatsal malzeme olarak kullanılmıştır. Çalışmalarım geçmişten günümüze Türkiye’nin değişik yörelerindeki Anadolu Uygarlıkları’na (Antik Grek ve Hitit) ait yazı-işaret, simge ve benzeri verileri; resimlerimde başka bir bilinç düzleminde yeniden değerlendirilip zaman, mekan ve işlevlerinde değişime uğrayarak yeni bir varlık, yeni bir düşünsel ve görsel gerçeklik kazanmaktadırlar. Kullanılan yazı, işaret ve simgeler, başlangıçta tek tek çıkış kaynaklarına ilişkin açık anlamlar içerseler de bunların sanatsal düzeyde bir araya gelerek oluşturdukları bütün, oldukça kapalı ve karmaşıktır. Bu yeni oluşumlar, bir dizi sezgisel ve düşünsel süreçler sonucu ortaya çıkmaktadır. Tarihsel zaman kesitlerinden alınan bu kültür malzemeleri, günümüzün mira, jalon, metalik üçgenler gibi bir kısım çağdaş imgelerle birlikte kullanılmıştır. Bunlar, benim kişisel seçim ve duyarlılıklarımla yaşamın ve kültürlerin ayrıntılarında bulduklarımın sanat düzleminde yansımaları ve kendi sanatsal çözümlerimdir.
Ankara, 1993