Halil Akdeniz | Selected Bio Texts
Sanatçının Kendi Sanatı Hakkındaki Notları Sanat Çalışmalarına İlişkin Açıklayıcı Not-I
Resmin sürekli bir araştırma olmasından yanayım. Değişik dönemlerimi içeren çalışmalarımda bunu hep kendime ilke edindim. Bir yandan sanatta var olanın var olma gerekçelerini sorgularken bir yandan da hep yeniyi, yeniye açık olanı araştırdım ve buna ilişkin yeni teknikler ve görsel anlatım biçimleri denedim.
1964’lerden 1990’lı yıllara uzanan dönemdeki çalışmalarım, sorunları ele alış tavrı ve çalışma yöntemleri açısından farklı iki dönem olarak değerlendirilebilir: 1964-70 ve 1970 sonrası.
1964-70 dönemi çalışmalarım; başlangıçta, doğadan ve canlı modelden çizimler, etüdler, doğadan soyutlamalar gibi nitelikler taşımakla birlikte, ileriki yıllarda soyut-dışavurumcu bir yönde kişilik göstermiştir. Renk ve boya kullanımında coşkulu ve heyecansal tavırlar egemendir.
1970 sonrası; 1970-78 ve 1978’den sonra olmak üzere kendi içinde iki ayrı çalışma evresini kapsar. 1970-78 yılları, kendi sanatsal ilkelerimi geliştirme yönünde çok yönlü araştırma ve deneme yıllarıdır. Çalışmalar ilerledikçe elemanlar arasındaki ilişkiler daha sağlam ve bazan da salt sayısal ilişkilere dayanan bir yöne doğru gelişmiştir. Dönemin bir kısım resimlerinde “uzay” ve “uzay üzerine” adlandırmalar görülür. Bu çalışmalarda uzay kavramı, yanılsamalı bir derinlik aldatmacalığına kaçmadan tuvalin fizik gerçeğine dayalı alanlar ve orantılarla algısal etkiler ve göreceli değer ilişkileri içinde çözümler üretilerek gerçekleştirilmiştir. Gerçekten yoğun bir araştırma eğilimiyle belirlenen bu dönem, aynı zamanda resim elemanlarında belirli bir arındırma ve indirgemelerle sürmüştür.
1978 sonrası araştırma ve gözlemlere dayalı çevre sorunlarına eğilen bir dönemdir. Bu dönem çalışmalarında birçok çevre verileri, salt sanat çalışmaları öncesi yapılan bir gözlem ve araştırma malzemesi olarak kalmaz, aynı zamanda sanatımda dış dünyanın gerçeklerinden alıntılar olarak da yer alır. “İzmir Körfez Kirlenmesiyle İlgili Görsel Değerlendirmeler” ve “İzmir’den Görsel Notlar” adlı serileri oluşturan çalışmalarda; alıntılar, çizimler, bilgi objeleri, simgeler ve tanınabilir işaret ve sanatsal biçimler biraradadır. Her biri kendi başlarına anlamları ve nedenselliği olan bu elemanlar, aynı zamanda resim yapısındaki soyut biçim kurgulamalarında, soyut-somut ilişkisi ve çok yönlü göndermeler içinde bulunmaktadır.
Resimlerde bir tuval üzerinde farklı boyutlarda ikinci bir tuval kullanılmıştır. Üst üste iki ayrı tuvalin belirlediği anlatım planları kendi fizik gerçeklerindeki ayrımları içerir. Ancak planlarda yer alan çizimler, nesne işaretleri, doğal mekan ilişkilerinde değillerdir. Konulara ilişkin gözlem ve veriler bir anlam çerçevesinde tüketilip bitirilmezler, sanatsal ve zihinsel oluşumlar üretirler. Bu dönem çalışmalarım genel olarak kavramsal sanatla (Concept-Art) ilintili olarak değerlendirilmektedir. (Amelia Pavel, Romania Literara, 20.6.1985)
1985 sonrası resimlerimde tarihi çevre-kültür verileri daha spesifik olarak kullanılmıştır. Bunlar dönemin başlarında daha çok İzmir-Ephesos kaynaklıdır. Sonraki yıllarda Anadolu kültür coğrafyasının öteki kültür kesitlerine yönelir.
Yaşamın ve yaşanmış olanın ayrıntıları beni ilgilendiriyor. Geçmişten günümüze sessizce uzanan bir kısım işaret ve simgelerin gizli etkisi…bu dönem çalışmalarımda izleyici, geçmişten seslenen bu tür işaret ve simgelerle yüzyüze gelirken, gündelik yaşamın herhangi bir yerinde rastlayabileceği, ona; dur, dikkat et,… vb. uyarıları yapabilecek metalik renkli üçgenimsi işaretler ya da benzer biçimde uyarıcı renklerle aynı düzlemde karşı karşıya gelmektedir. Burada amaç, izleyicinin geçmişle günümüz arasında ilişkilendirilmesine ve bu ilişkileri, zaman boyutunda “şimdi’de” ve “şimdiden öteye” değerlendirebilme bilincinin oluşmasına yöneliktir. Bu, yaklaşımımın izleyiciye yönelik yanıdır. Sanatsal yaklaşımım açısından bakıldığında, çalışmalar sorunsallığa sürekli açık tutulmaktadır. Sanatsal yapıyı belirleyen elemanlar arasında dış dünyanın gerçekleri, değişik alternatif yorumlara açık alıntılar olarak yer alırlar. Bunların tümü concepte uygun bir teknik içinde yapılanırlar. Teknik bana göre, yalnızca belli malzemelerin kullanımı ve ona ilişkin bilgilerin uygulama biçimi değil, aynı zamanda sanatsal düşüncenin biçimlendirme aşamalarını içeren sürecin de bir parçasıdır. Bu süreçte sanatçının kendine özgü teknik özellikleri ve anlatım biçimleri belirginleşir. Resimlerimde geniş bir teknik yelpaze içinde görülen kurşunkalem ve boya, çizgisel elemanlar ve renk, biri diğerinin ön aşaması olmaksızın yer alırlar. Elemanlar ve değerler arasında hiyerarşik bir ayrım ve değer kategorisi sözkonusu değildir. Çalışmalar geleneksel boyama tarzı dışında bir teknik gelişim göstererek sanat dışı elemanlar ve disiplinlerarası ilgilerle, yeni arayış ve deneyleri içerir. Çalışmalarımda yönlendirici ölçütler kendi sanatsal araştırmalarım içinde belirlenmektedir.